Kahramanmaraş merkezli ve 15’ten fazla ülkeye ihracat yapan Zefe Tekstil, yaşadığı mali darboğaz nedeniyle konkordato başvurusunda bulundu. Şirkete 3 aylık geçici mühlet verilirken, konkordato süreci Türkiye’nin tekstil sektöründeki ekonomik zorluklarını da gözler önüne serdi.
Zefe Tekstil Neden Konkordato Talebinde Bulundu?
Pamuk, polyester ve melanj karışımlarından oluşan iplik ve kumaş üretiminde uzmanlaşmış olan Zefe Tekstil, yıllık 50 bin ton üretim kapasitesi ile Türkiye’nin önde gelen tekstil firmaları arasında yer alıyor. Ancak şirket, pandemi sonrası yaşanan küresel ekonomik durgunluk, artan hammadde ve enerji maliyetleri nedeniyle ciddi bir finansal baskı altına girdi.
Konkordato Süreci Resmen Başladı: 3 Aylık Geçici Mühlet Kararı
Kahramanmaraş Asliye Ticaret Mahkemesi, 19 Haziran 2025 itibarıyla Zefe Tekstil’e 3 ay süreyle geçici mühlet tanıdı. Bu karar, şirketin borçlarını yeniden yapılandırması ve faaliyetlerini sürdürebilmesi için kritik bir adım olarak değerlendiriliyor.
Geçici mühlet kapsamında:
-
Şirket mal varlığı koruma altına alındı.
-
Taşınmaz devri, rehin verme ve kefil olma işlemleri mahkeme iznine bağlandı.
-
Zeymer Tarım Sanayi ve şirket ortağı Murat Kadir Börekci için de aynı hükümler uygulanacak.
Alacaklılar İçin Kritik Tarih: İtiraz Süresi 7 Gün
Konkordato kararı, Türkiye Ticaret Sicili Gazetesi ve Basın İlan Kurumu üzerinden resmen ilan edilecek. Bu ilanla birlikte alacaklılar, 7 gün içerisinde konkordato kararına itiraz edebilecek. Sürecin bir sonraki aşaması olan mahkeme duruşması 10 Eylül 2025 tarihinde gerçekleştirilecek.
Zefe Tekstil Hakkında
-
Kuruluş Yeri: Kahramanmaraş
-
İhracat Pazarı: Avrupa, Orta Doğu ve Kuzey Afrika dahil 15’ten fazla ülke
-
Üretim Alanı: Pamuklu, polyester ve melanj karışımı iplikler, örme ve dokuma kumaşlar
-
Öne Çıkan Ürünler: Ekru örgü iplikler, boyalı örme kumaşlar, melanj iplik çeşitleri
Sektörel Yorum: Tekstil Sanayisi Alarm Veriyor
Ekonomistler, Zefe Tekstil’in konkordato talebini Türkiye tekstil sektörünün içinde bulunduğu dar boğazın bir yansıması olarak değerlendiriyor. Özellikle döviz kuru dalgalanmaları, dış pazardaki talep düşüşü ve krediye erişim zorlukları, birçok büyük ölçekli üreticiyi risk altına sokuyor.
