Ayşegül Akyüz Yahşi haftalar önce uyarmıştı: “Sefir değil, aktör” dedi… Gelişmeler onu doğruluyor. ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın Suriye politikası, bölgeyi istikrardan çok çatışmaya sürüklüyor. Gazeteci Ayşegül Akyüz Yahşi’nin “desteklenmemeli” diyerek haftalar önce yaptığı uyarılar bir bir gerçekleşiyor. Barrack’ın SDG ile temasları, Kudüs ziyareti ve İsrail çizgisine yaklaşan söylemleri, Ortadoğu’da yeni bir krizin işaret fişeği olabilir.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, son dönemde izlediği politikalar ve gerçekleştirdiği temaslarla Türkiye, Suriye ve genel olarak Ortadoğu’da endişeyle izleniyor.
Suriye’de barış sürecine katkı sunmakla görevlendirilen Barrack, özellikle PKK’nın Suriye kolu SDG ile yakın temasları, İsrail Başbakanı Netanyahu ile gerçekleştirdiği görüşmeler ve Şam ziyaretinde Mazlum Abdi ile birlikte görünmesiyle ciddi tartışmalar yarattı.
Diplomasi Görünümünde Derin Müdahale
Barrack’ın “tek millet, tek ordu, tek Suriye” vurgusu her ne kadar birliği önceleyen bir dil gibi görünse de, sahadaki adımları bununla çelişiyor. ABD’nin SDG’ye 130 milyon dolarlık askeri destek sağlaması, bu örgütlerin silahlandırılması, ardından da Suriye yönetimiyle uzlaşmaya zorlanmaları, ciddi bir çelişki olarak değerlendiriliyor.
Süreç Yahşi’yi Haklı Çıkardı
Gazeteci Ayşegül Akyüz Yahşi, Barrack henüz göreve yeni başlamışken Yenibirlik Gazetesi’ndeki köşe yazısında dikkat çeken bir uyarıda bulunmuştu:
“Bu isim tarafsız değil. Suriye’nin istikrarına değil, İsrail’in güvenliğine hizmet edecek bir politik figür olabilir.”
Yahşi’nin bu tespitleri başta görmezden gelinse de, gelinen noktada yaşanan gelişmeler onun haklı çıktığını net şekilde ortaya koyuyor. Bugün birçok yorumcu Barrack’ın diplomatik misyondan çok daha fazlasını üstlendiğini kabul ediyor.
İsrail’e Açılan Kapı mı?
Suriye’de Aleviler, Kürtler ve son olarak Dürziler üzerinden yapılan provokasyonların artması, İsrail lehine yeni bir iç karışıklık senaryosunun devrede olduğunu gösteriyor. Barrack’ın Kudüs ziyareti ve Netanyahu ile görüşmesi, bu adımlarla birlikte değerlendirildiğinde dikkat çekici bir tablo oluşturuyor.
Yahşi, bu süreçte şunu da vurguluyor:
“Barrack’ın her hamlesi, barış adına değil, bölgeyi dizayn etme adına yapılıyor. Bu da onu diplomatik bir arabulucudan çok, yönlendirici bir aktöre dönüştürüyor.”
Trump’ın Adamı mı, Tel Aviv’in Temsilcisi mi?
Tom Barrack’ın geçmişteki BAE bağlantıları, Jeffrey Epstein ile ilişkilendirilen dosyalar ve “Soft Islam” gibi söylemleri, görev anlayışına gölge düşürüyor. Trump’a yakınlığıyla bilinen Barrack, “Trump beni piyano gibi çaldı” açıklamasıyla da dikkat çekmişti. Şimdi ise “Kim çalıyor?” sorusu gündemde.
Ferasetle Okunması Gereken Bir Süreç
Barrack’ın Suriye’de oynadığı rol, hem Türkiye’nin güvenliği hem de bölgenin istikrarı açısından dikkatle izlenmeli. Ayşegül Akyüz Yahşi’nin erken uyarısı, bugün itibariyle stratejik bir öngörüye dönüşmüş durumda. Süreç, sadece bir diplomatın portresinden ibaret değil; aynı zamanda Ortadoğu’daki yeni yönelimin bir habercisi.
