Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın her fırsatta dikkat çektiği ve Türkiye için “Varoluşsal bir tehdit, bir felaket” olarak nitelendirdiği doğurganlık hızı, 1.51 ile tarihin en düşük seviyesine geriledi.
TARİHİN EN DÜŞÜK SEVİYESİNDE
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş, konuya ilişkin çarpıcı rakamlar paylaştı. Dünya genelinde ortalama 2,32 olan doğurganlık hızı, Türkiye’de 1.51’e geriledi. Bakan Göktaş, “Bu rakam tarihin en düşük noktası. 65 yaş üstü yaşlı nüfus oranımız da yüzde 10.2’yi geçmiş durumda. Genç nüfusun azalması ve yaşlı nüfusun artması, daha az çalışanın daha fazla emekliyi desteklemesi demek. Sosyal hizmetler ve sağlık hizmetlerindeki bütçe ihtiyacı artacak, sosyal güvenlik sistemi dengesi sarsılacak ve iş gücü piyasasında sorunlar yaşanacak,” dedi.
EVLİLİK, ÇOCUK SAHİBİ OLMAK.
Bakan Göktaş, 1960’lı yıllardan itibaren uygulanan nüfusu kontrol politikalarının, bugünkü demografik yapıyı şekillendirdiğini belirtti. “Bu durumun önüne geçmek için 2007’den itibaren nüfus destekli politikalar oluşturuldu. Ancak bu, uzun ve kararlılık gerektiren bir süreç. Günümüzde bireysellik, cinsiyetsizleştirme gibi eğilimler aile kurumunu zayıflatıyor ve insanı yalnızlaştırıyor. Evlilik ve çocuk sahibi olmak artık öncelikler arasında geride kalıyor,” dedi.
YILLARA GÖRE DÜŞÜŞ DİKKAT ÇEKİYOR
Türkiye’deki doğum ve evlilik oranlarında ciddi düşüşler yaşanıyor.
- İlk evlilik yaşı: Erkeklerde 28.3, kadınlarda 25.7.
- İlk doğumda ortalama anne yaşı: 27.
- Doğum sayısı: 2014’te 1 milyon 351 bin iken, 2023’te 958 bin 408’e geriledi.
Bakan Göktaş, boşanma oranlarının da artış gösterdiğini belirtti. “2008-2023 arasında boşanma oranı binde 1,4’ten 2,01’e çıktı. Bu verileri iyileştirmek için yoğun çaba sarf ediyoruz,” diye konuştu.
ERDOĞAN: “VAROLUŞSAL BİR TEHDİT”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, nüfus artışının önemine sıkça vurgu yaparak, “Nüfusun kendini yenileme eşiği olan 2,1 seviyesinin altındayız. Bu, Türkiye için varoluşsal bir tehdittir, bir felakettir. Sürekli olarak en az 3 çocuk tavsiyesinde bulunmamızın önemi bugün daha iyi anlaşılıyor. Nüfus, millet olarak en büyük gücümüzdür ve bunu korumak zorundayız,” ifadelerini kullanmıştı.