Cuma, Haziran 20, 2025
spot_img

MEZARLIKTAKİ EN ZENGİN ADAM

Herkesin, hepimizin bir hikayesi var, bazen acılı olaylar bazense güzel anlar ve anılar biriktiriyoruz.
Hayat da böyle bir şey zaten. İyiden ve kötüden oluşan, tabiîki ruhsal anlamda iyi ve kötü tanımı
olmasa da bu genel bir tabir sadece. İyiler olmadan kötünün, kötüler olmadan iyinin değerini bilmek
insan varoluşu için çok da kolay değil doğrusu. Çünkü insan yaratılış itibariyle, getirdiği duygular
itibariyle genişlemeye ve bilincine değer katıp kendine katkı sağlamaya açık bir varlık, işte o nedenle
hep iyi taraftan yürümek maalesef ki o genişlemeye katkı sağlamaz.

İyilerden ve kötülerden konu açılmışken, az önce gözüm başlığa yöneldi ve neredeyse ana konudan
sapacağımı düşündüm. Ana konumuz şu ki, değer kattıklarınız, anılarınız, yaşama ve kendinize
verdiğiniz değer hangi noktadaki, kendiniz ile beraber neler götürebileceksiniz?

Tabii ki yaşamın bir sonlanma zamanı var, değil mi?

Bu herkes için geçerli. Ve tabiî ki herkes isim bırakmak, hatırlanmak, tarihte bir yerlerde ben de var
oldum demeyi gerçekten çok istiyor, buna da eminim. Yoksa bir ben geldim ve geçtim demekte acı
verici ve hüzün kalbimizde yer ediyor düşününce.

Ama aslında asıl var olan, kendine ve yakın çevrene kattıkların, onlardan aldıkların, onlara verdiklerin,
dolayısıyla kendi hayatına yaptığın yatırımlar oluyor. Kendi hayatına yatırım yapma gerçeği pek çok
kişi için o kadar zor ve hayata geçirilmesi zorlayıcı ki. İnsan doğduğu topluma, doğduğu eve ve
doğduğu ata bilgisine göre şekillenen bir varlık. Ve öz ben denen alan, o kadar temiz ve kendi, saf
kişilik ki, işte ona ulaşmak ne kadar güzel, bu kadar çok faktör ile çevrelenmiş insan oğlu.

Asıl olan, geriye bırakacağın isim değil, kaldı ki o ismi bırakmak için zaten kendinden vazgeçmiş insan
olmakta kolay değil.
Einstein’ı düşünün, Einstein’ın kendi içinde bir dünyası vardı öyle değil mi? Kolay
mı oldu o ismi bırakmak? Kendi sürecinde var oluşu planı izin verdi ve o özelliklerle çevresine ışık
oldu, bizlerin var oluş planında bu özellikler olmayabilir ki zaten çok az kişinin vardır bu var oluş
planı…

Peki, zenginlikten bahsedecek olursak? İşte bu başlığa en uygun olan açılımlardan biri de olabilir. Mal
varlığı ve gücü mezara taşıyabilmek mümkün mü? Pek çok insan vardır ki, mal varlığı olduğu halde
kullanmaz ve sadece onu çoğaltmaya çalışır,
tabiî ki bu durumda ayrı bir keyif verebilir,

Ne kadar çok soru var, hayatın içinde sadece yaşamak, bazen yaşam mücadelesine girip, o uğraşının
içinde olmak ne kadar kolay.
Hele de günümüz şartları bu kadar zorlaşmışken, acaba burada neyi
görmek, kendimizde neyi görmek ve yaşamımızı değiştirmeye gerek olup olmadığını, hangi alanlarda
değişim olmalı sorusunun cevabına göz atmanın gerekli olup olmadığını düşünmek gerekiyor.

Bir yerden başlamalı, başlamak cesaret ve güçtür hayatta, önemli olan yaşamın akışı içinde farkındalık
ile bir noktada düşünüp, eksikleri, fazlalıkları, değişmesi gerekenleri fark edip, şöyle bir göz atabilmektir.

Bedeni bıraktığınızda yani ölümü tattığımızda pek çok pişmanlık fayda etmeyebilir. Tabii ki yaşlılık anına gelmeden bir göz atılası durumlardır bunlar. Çünkü hayat katman katman, her katman da değişen ve olgunlaşan insan, 20 yaşında bunları düşünemez ama 40 yaşına geldiğinde artık takkeyi önüne koyup ta şöyle bir geçmişe, ben ne yaptım, ben ne yapıyorum, ben nereye gidiyorum diye
sorgulamakta fayda var.
Hele ki bu yazıyı okuyorsanız, sorgulama zamanı çoktan gelmiş demektir.
Çünkü mezara giden, mal, mülk eşya değil, Mısırlılar hizmetçilerine kadar öldürüp, öte alemde bana
hizmet etsinler diye mezarına koyarmış, bu da şımarıklığın ve bencilliğin ayrı bir durumu da olsa, işe yaramadığı ve insan varlığının sadece bıraktığı Ben ile, güzel yaşanmışlıklar ve güzel duyguları ile taşıyacağı kesin.

Kendimize bırakacağımız değerlerimiz, bizi biz yapan ve hayat yolculuğumuzda bizi değerli kılan
güçlerdir, iyi insan olmak,
evet ama kendimizi aşan, her geçen gün kendimizi hem iyiye yönlendiren
hem de hayattan o doğrultuda keyif alan insan olmak, yaşamın tadını çıkartmamıza ve yaşam
amacımızı diri tutmamıza yardımcı olur. Böylece yanınızda götürecekleriniz sadece size ait olur,
tamamen sizin bir parçanız olur.

Sevgiyle,
Doğa Gülay Cirban
Sosyolog
Aile ve İlişki Danışmanı
Regresyon Uzmanı
Bilinçaltı Arınma Danışmanı
Enerji Terapisti
Eğitmen

En son haberler